Mitral valv prolapsuslu çocuk ve ergenlerde ayrılma anksiyetesi bozukluğu sıklığı ve ayrılma anksiyetesi belirtileri ile ebeveyn tutumu ve anksiyete duyarlılığının ilişkisi

Abstract

Mitral valv prolapsusu (MVP) çocuk ve ergenlerde görülen genelde asemptomatik seyreden ancak semptomatik olduğunda, semptomların anksiyetenin fiziksel semptomlarına benzediği bir kapak hastalığıdır. MVP ile psikiyatrik bozukluklar arasındaki ilişkilere dair birçok çalışma mevcuttur. Bu çalışmanın amacı MVP'li çocuk ve ergenlerde ayrılma anksiyetesi bozukluğu sıklığını göstermek ve ayrılma anksiyetesi belirtileri ile ebeveyn tutumu, anksiyete duyarlılığı arasındaki ilişkiyi incelemektir. Çalışmaya 7-18 yaş arası 65 MVP hastası ve kontrol grubu olarak aynı yaş aralığındaki masum üfürüm veya spora katılım açısından değerlendirilmek üzere çocuk kardiyoloji polikliniğine sevk edilen 60 kişi alınmıştır. Katılımcıların tümü pediatrik kardiyolog tarafından fizik muayene, elektrokardiyografi ve ekokardiyografi değerlendirmesine tabii tutulmuştur. Kontrol grubundaki kişilerde kardiyak ve ekstrakardiyak patoloji bulunmaması üzerine kişiler çalışmaya dahil edilmiştir. Tüm katılımcılar bir çocuk psikiyatristi tarafından klinik görüşme ile değerlendirilmiştir. Görüşmeci tarafından sosyodemografik veri formu, psikiyatrik tanı amacıyla yarı yapılandırılmış Okul Çağı Çocukları İçin Duygulanım Bozuklukları ve Şizofreni Görüşme Çizelgesi- Şimdi ve Yaşam Boyu Şekli (ÇDŞG -ŞY) uygulanmıştır. Katılımcıların tümü DSM-5 Ayrılık Anksiyetesi Bozukluğu Şiddet Ölçeği Çocuk Formu, Çocuk Anksiyete Duyarlılığı İndeksi, Revize Edilmiş Çocuk Anksiyete ve Depresyon Ölçeği (ÇADÖY), Egna Minnen Betraffande Upfostran Çocuk Formu (EYTÖ; My Memories of Upbringing Scale), ebeveynlerine Egna Minnen Betraffande Upfostran Kısa Ebeveyn Formu (s-EMBU-P) uygulanmıştır. Veri analizi için SPSS 26.0 versiyonu kullanılmıştır. Sosyodemografik veriler açısından iki grup arasında yaş ve cinsiyet açısından anlamlı düzeyde fark saptanmamıştır. MVP grubunda kontrol grubuyla karşılaştırıldığında ayrılma anksiyetesi bozukluğu (AAB) tanı sıklığı (p<0,001) ve ayrılma anksiyetesi belirti şiddeti (p<0,001) anlamlı düzeyde daha yüksek bulunmuştur. MVP grubunda kontrol grubuna göre daha fazla ebeveyn tarafından bildirilen ebeveyn aşırı koruyuculuğu saptanmıştır. Anksiyete duyarlılığı açısından iki grup arasında anlamlı bir fark görülmemiştir. MVP grubunda mitral yetersizliğe bağlı jet akım uzunluğuyla fiziksel anksiyete duyarlılığı arasında pozitif korelasyon (p=0,043) bulunmuştur. MVP grubunda ÇADÖY-Panik skorları ile ön kapak kalınlığı (p=0,027) ve QTc (p=0,026) ile arasında pozitif korelasyon saptanmıştır. MVP grubunda anne için algılanan duygusal sıcaklık ile jet akım uzunluğu arasında negatif korelasyon (p=0,026) saptanmıştır. AAB tanı sıklığı ve ayrılma anksiyetesi belirti şiddeti MVP'li çocuk ve ergenlerde, kontrol grubundan anlamlı düzeyde yüksek bulunmuştur. Psikiyatrik belirtiler, anksiyete duyarlılığı, ebeveyn tutumları ile MVP'nin klinik özellikleri arasında ilişkilerin araştırılması için gelecekte yapılacak çalışmalarla birlikte MVP hastalarının ruh sağlığını korumak ve hastaları multidisipliner bir şekilde değerlendirip, müdahale etmenin faydalı olacağı düşünülmektedir.Mitral valve prolapse (MVP) is a valvular disease that is usually asymptomatic in children and adolescents, but when symptomatic, the symptoms resemble those of physical symptoms of anxiety. There are many studies on the relationship between MVP and psychiatric disorders. The aim of this study was to show the frequency of separation anxiety disorder in children and adolescents with MVP and to examine the relationship between separation anxiety symptoms and parental attitude and anxiety sensitivity. Sixty-five MVP patients aged 7-18 years and 60 subjects of the same age group referred to the pediatric cardiology outpatient clinic for evaluation for innocent murmur or sports participation were included in the study. All participants underwent physical examination, electrocardiography and echocardiography evaluation by a pediatric cardiologist. The control group had no cardiac or extracardiac pathology and were included in the study. All participants were evaluated by a child psychiatrist using a clinical interview. The interviewer administered a sociodemographic data form and the semi-structured Schedule for Affective Disorders and Schizophrenia for School-Age Children - Present and Lifetime Version (K-SADS-PL) for psychiatric diagnosis. All participants were administered the DSM-5 Separation Anxiety Disorder Severity Scale Child Form, Child Anxiety Sensitivity Index, Revised Child Anxiety and Depression Scale (RCADS), Egna Minnen Betraffande Upfostran Child Form (EMBU-C; My Memories of Upbringing Scale), and Egna Minnen Betraffande Upfostran Short Parent Form (s-EMBU-P). SPSS version 26.0 was used for data analysis. There was no significant difference between the two groups in terms of age and gender in terms of sociodemographic data. The frequency of separation anxiety disorder (SAD) diagnosis (p<0.001) and separation anxiety symptom severity (p<0.001) were significantly higher in the MVP group compared to the control group. Parental overprotection reported by parents was found to be higher in the MVP group compared to the control group. There was no significant difference between the two groups in terms of anxiety sensitivity. In the MVP group, a positive correlation (p=0.043) was found between jet flow length due to mitral regurgitation and physical anxiety sensitivity. In the MVP group, there was a positive correlation between the RCADS-Panic scores and anterior valve thickness (p=0.027) and QTc (p=0.026). In the MVP group, a negative correlation (p=0.026) was found between perceived maternal emotional warmth and jet flow length. The frequency of SAD diagnosis and severity of separation anxiety symptoms were significantly higher in children and adolescents with MVP than in the control group. Future studies to investigate the relationships between psychiatric symptoms, anxiety sensitivity, parental attitudes and clinical features of MVP will be useful to protect the mental health of MVP patients and to evaluate and intervene in a multidisciplinary manner.